22 Mart 2009 Pazar

Galatasaray Ayağa Kalkıyor Mu?


Sene başından beri Galatasaray Bayan Takımı'nın aldığı sonuçlar, idari kararlar kesinlikle ayrı bir yazı konusu, o yüzden sezonun kalan 1,5 aylık kısmını şimdi konuşmak, sene sonunda genel bir değerlendirme yapmak en doğrusu.

Bugün basketdergisi'nin haberine göre maddi sebeplerden dolayı Harper ve hastalığından dolayı De Forge oynamadı. Bu eksiklikler, zaten kapasitesi Galatasaray'ın altında olan Beşiktaş'ın kolunu kanadını kırdı ve maçın ilk çeyreğinden itibaren Beşiktaş pek direnç gösteremedi.

Bu kadar farklı geçen bir maç için özet tarzında bir şey yazmanın pek bir anlamı yok. İlk çeyrekten Galatasaray farkı giderek açtı, hatta Okan Çevik son derece geniş bir rotasyonla oynadı ve ikinci çeyrek Augustus benchteydi. Bir ara Beşiktaş farkı kapatır gibi olsa da, Galatasaray ikinci çeyrekteki Beşiktaş alan savunmasına iyi hücum edince 16 sayı farkla soyunma odasına gitti. İkinci yarıya da iyi başlayarak güle oynaya kazandılar.

Galatasaray'da sene başından beri taraftarların en çok aradığı oyuncu çok büyük bir sporcu olduğunu düşündüğüm VJ ile beraber Petra'ydı. Tabii ki, Petra kadar savunmacı olmasa da, sırtı dönük oyunuyla ve o cüssesine oranla hiç de fena olmayan çabukluğuyla Braxton ciddi fark yarattı. Hele de zaten zayıf olan pota altı rotasyonundan bir de Harper'ı kaybeden Beşiktaş'a karşı. Aynı şekilde Young da undersized Naile İvegin'e ciddi bir üstünlük sağladı. Yine de bu durum, Young'ın geçen seneki gibi kullanılması gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Yani özellikle Işıl'la oynayacağı ikili oyunlar ve orta mesafe şutlarıyla. Ayrıca Young ve Braxton iyi bir ikili oluşturacaklar gibi duruyorlar.

Bir parantezi de Yasemen Saylar'a açmak lazım. Bugün uzun bir aradan sonra rotasyonda yer alarak üçüncü çeyreğin sonunda ve dördüncü çeyrekte aldığı sürenin yanında ilk yarıda 6 dakika aldı ve sahada hiç sırıtmadığı gibi Cohen'i de iyi savundu. Bu sene bu kadar süre aldığı bir maç daha oynaması belki zor; ama böyle potansiyelli ve yetenekli bir oyuncu kendini geliştirmeye devam edip gelecek sene kendine rotasyonda bir rol edinebilir, umarım.

Şimdi, yazının başlığına dönüp, "Galatasaray ayağa kalkıyor mu" sorusuna cevap arayalım.

Galatasaray'da bir toparlanma var gibi görünüyor; ama 14 Nisan akşamına yani Türkiye Kupası sekizli finalinin bitişine kadar çok net bir cevap vermek zor.

Bu maçla beraber Galatasaray play-off ilk turunda ciddi bir avantaj yakaladı. Zaten, favori olan taraftılar ve bu sonuçla ilk turu geçmek için ciddi bir adım attılar. Yarı finalde ise büyük ihtimalle Fenerbahçe'ye karşı 1-0'lık dezavantajla ve Caferağa'da başlayan bir seri Galatasaray'ı bekliyor olacak.

Bu seriyi geçmenin anahtarı 2 ve 9 Nisan tarihlerinde Cras Basket Taranto'yla oynanacak FIBA Eurocup Finali'nde ve 12-13-14 Nisan tarihlerindeki Türkiye Kupası'nda saklı biraz da. Bu organizasyonlarda Galatasaraylı oyuncular hem taraftarlarına hem de kendilerine güven verecek basketbol ortaya koymaya başarırlarsa ve daha da önemlisi kupaları kazanabilirlerse, Fenerbahçe serisinde şu anda favori olmamalarına rağmen, rüzgarı tamamen tersine çevirebilirler.

Bu olumlu öngörü ile birlikte, bu iki organizasyonda alıncak ters sonuçlar da var elbette. Böyle bir durumda, Fenerbahçe serisi içinde umutlar azalacak şüphesiz.

Uzun lafın kısası, 27 Mart-14 Nisan arasındaki i yoğun maç trafiği sezon başından beri beklenen istikrarı gösteremeyen Galatasaray Bayan Basketbol Şubesi için aşılması zor bir süreç olmakla beraber, ciddi bir şans da. Üstelik, gelecek seneyle ilgili birçok hamlenin de bu sürece bağlı olduğunu söylemek tahminimce zor olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder